Önceleri Arap Yarımadası’nda kahve meyvesinin kaynatılması ile elde edilen içecek, bu yepyeni hazırlama ve pişirme metoduyla gerçek kahve lezzetine ve eşsiz aromasına kavuşmuştur. Kahve ile Türkler sayesinde tanışan Avrupa; uzun yıllar kahveyi, Türk kahvesi olarak bu yöntemle hazırlayıp tüketmiştir.
Güney ve Orta Amerika menşeili, arabica türü, yüksek kaliteli kahve çekirdeklerinden harmanlanan ve titizlikle kavrulan Türk Kahvesi, çok ince öğütülür. Bir cezve yardımıyla su ve isteğe göre şeker ilave edilerek pişirilir. Küçük fincanlarla servis yapılır. İçilmeden önce telvesinin dibe çökmesi için kısa bir süre beklenir.
Diğer metotlara nazaran, Türk metodunda kahvenin kaynatılması özellikle tercih edilen bir şeydir. Elde edilen kaynama, çok hafif bir kaynamadır ve çoğunlukla ciddi bir ısı artışından ziyade ısınan su ile çok ince öğütülmüş kahvenin etkileşimidir.
Kahve tutkunları; ufak yudumlar halinde içilen dumanı üstünde bir fincan Türk Kahvesini yoğun gövdesi, nefis lezzeti ve ağızdaki kalıcı aroması için tercih ederler.
İlk olarak 1554 yılında Tahtakale’de açılan ve tüm şehre hızla yayılan kahvehaneler sayesinde halk kahveyle tanıştı. Günün her saati kitap ve güzel yazıların okunduğu, satranç ve tavlanın oynandığı, şiir ve edebiyat sohbetlerinin yapıldığı kahvehaneler ve kahve kültürü dönemin sosyal hayatına damgasını vurdu.
Saray mutfağında ve evlerde yerini alan kahve, çok miktarda tüketilmeye başlandı. Çiğ kahve çekirdekleri tavalarda kavrulduktan sonra dibeklerde dövülerek cezvelerde pişirilmek suretiyle içiliyor ve en itibarlı dostlara büyük bir özenle ikram ediliyordu.
Kısa sürede, gerek İstanbul’a yolu düşen tüccarlar ve seyyahlar gerekse Osmanlı elçileri sayesinde Türk Kahvesinin lezzeti ve ünü önce Avrupa’yı oradan da tüm dünyayı sardı.
1939 dan bu yana gelen kahve sevgimiz , sevgimizle beraber ticarete döktüğümüz işimizle yeniden sizlerleyiz.1939 da başladığımız ara verdiğimiz kahve kavurmaya sizlere en güzel nitelikli kahveleri tanıtmaya tattırmaya devam ediyoruz. Dedemiz Şevket bey’in başladığı şimdi de torunlarının torunları ile devam ediyoruz
Porsiyon | Kafein Miktarı | |
---|---|---|
Türk Kahvesi | 65 ml (bir fincan) | 60 mg |
Espresso Kahve | 60 ml (bir fincan) | 100 mg |
Filtre Kahve | 150 ml (bir fincan) | 115–175 mg |
Hazır Kahve | 150 ml (bir fincan) | 65–100 mg |
Çay | 150 ml (bir fincan) | 70 mg |
Kurukahveci Şevketbey’in Nefis Türk Kahvesi, geleneksel itina ve titizlik ile ileri teknoloji kullanılarak kavrulur, öğütülür ve paketlenir.
Özel ambalajlarında sunulan Nefis Türk Kahvemizi istediğiniz kadar alıp, son tüketim tarihine kadar saklayabilirsiniz. Kokusuyla, tadıyla, öğütüldüğü günkü tazeliğini koruyacaktır.
Kahve ikramı da dostlukların pekişmesinde önemli bir yer tutar. Ev sahibi misafirine verdiği değeri, hazırladığı ve özenle sunduğu kahvesi ile gösterir. Evlilik öncesi kız istenirken, gelin adayının damadın ailesine kahve yaparak ikram etmesi de âdettendir. Kahvenin kabulü ise ikramda bulunanı onurlandırır. Dilimize yerleşen “kahvesi içilir olmak” ve “bir kahveni içerim” deyişleri bunu ifade eder.